Bu Blogda Ara

28 Mayıs 2016 Cumartesi



Naftalin Kokusu Alır Gibiyim

Yazar değilim, okur olmaya çalışıyorum.Fakat bu yazmama
engel değil.Nacizane cümle kurmakla da çok büyük yazılar yazmış
olmuyorum zaten..Beni sorarsanız;Kimine göre
kalü beladan kalmışım,kimine göre 70'lerden..parfüm değil,naftalin kokuyorum anlayacaginiz..
bana göre vintage olan her şey son moda.
klasik araba gördüğümde kabaca saatte kaç basar acaba diye
düşünüyorum.Çok basmıyor olacak ki gidene kadar ardından 3-5 fotoğraf karesi
yakalayabiliyorum.Ahbaplarıma ayak uydurmak biraz zor.Benim mahbub(Muhabbet edilen,sevilen) dediğime onlar kanka diyor.Fazlaca 2000ler...Bi şekilde ayak uyduruyor olacağız ki,  naftalin kokuma aldırış etmeden aynı masada saatlerce hasbihal edebiliyoruz. Frekansi tutturdugumuz noktada kahkahayi basiyoruz.onlar şık feracelerin kizlari,bense robadan elbiselerin...hele bir de kumaşı pazen ise en guzeli benim gibi hissediyorum.kendinizi iyi hissettiğiniz hergune bir çentik atin,mutluluk unutulur aci taze kalir...

26 Mayıs 2016 Perşembe


Hadi gel...keşfedilmemiş yerler bulalım seninle.hiç oturmadığımız cafelerde yudumlayalım bu kez çayımızı,edebiyat değil,ortak dilde latifeler yapalım.öyle çok gülelim ki konuşmaktan değil kahkahadan ağrısın susmak için iki parmağımız arasına kıstırdığımız çenemiz.muhalefet olacak bir şey buluruz elbet,çayın demi olmasın derken çayın açığına söyleniriz. yahu çok değil mi bunun parası ?zaten su gibiydi  der paranın yarısını ödemek isteriz.bakarsın dostluğumuz baki kalır.''özlemesin bu yerler bizi'' der, yine ziyaret ederiz. belki oturduğumuz yere iki sallanan sandalye koyar evlatlar bizim için.bu kez de sandalye çok sallandı tansiyonum oynadı deriz.güzel anılar biriktirelim dostum,keşfedilmemiş yerler bizi bekler...

5 Nisan 2016 Salı


Sahi, sizin de hiç bazı kitapları ısıra ısıra yemek istediğiniz oldu mu??
''felanca yazarın kitapları güzel ama çerezlik'' cümlesini ilk bulan kişi bence benim gibi kitapları yemek isteyen kişi. çok önemli değil  o bulmasaydı ben bulurdum ve bi şekilde bu cümle yine de dilinize pelesenk olurdu.neyse ki kitaplara saygım sonsuz...okuyup, kitaplığa kaldırıp ''yeme de yanında yat'' deyimini ne yazık ki uygulamak zorunda kalıyorum.. ha bi de yiyeceğinize ortak çıkan arkadaşlar var. düşünsenize ,kendinize bi kutu ''mutluluk paketi'' hazırlamışsınız.en sevdiğiniz çikolalar,kekler   vs... ler,sonra bi ısırık da ben alayım diyen kankiler...alma diyemiyorsun,alsa hepsini yer mi acaba diye gözünün içine bakıyorsun,öyle bi şey...o kitap seni sarmaz demek şöyle dursun, daha kitaplığın önüne etten duvar örmeye kalmadan, elini rafta görüyorsun...başının üzerinde  ''on milyon baloncuk'' ... on yüz milyon muydu???o daha fazla sanırım. işte o kadar baloncuk, birinde giden kitabın arkasından peçetelerle salya sümük ağlıyorsun, diğerinde arkasından mendil sallıyorsun...çok dramatize ettin ya hu diyenleri duyar gibiyim,demeyin...mutluluk paketinizi size geri vermeyecek kimseye kitaplarınızı emanet etmeyin... sevgiler

3 Nisan 2016 Pazar




hadi gel... bir huzur denemesi yapalım seninle. burada bulamadığımız her şeyi orada bulmaya gidelim.belki ciğerlerimize doldururuz baharın tüm havasını, yetmediği yerde de sırt çantamıza... yeter ki gel benimle,sen papatyalardan taç yaparsın bana,olur da bilemezsen ya, üzülme ben  kenarından tuttururum birini türbanıma ,dünyanın en güzeli olurum senin için sonra...hem önemli mi her şeyi düzgün yapmak?herkes her şeyi bilemez ki,ama sen beni bil en iyi....en iyi beni sev mesela,en güzel bana bak, en çok benimle sev bisiklet turunu... ben pötikare yer bezini de alırım yanıma,,,sepetimizde ne varsa,Allah ne verdiyse der kuruluruz çim sofrasına...huzur denemesi bu ya... yerden göğe kadar mutlu oluruz sonra...

8 Mart 2016 Salı

kitap öneri/ book

Önerilecek sayısız kitap,altı çizilecek binlerce satır,üzerinde konuşulacak bu kadar yazar varken ve  tabii bir de sınırsız çay servisi benden iken neden konuşmayalım?
Ben Murat Menteş'ten gireyim konuya mesela  Resim
-''Korkma Ben Varım''  diyeyim
-Garanti Karantina ile devam edip
-Ruhi Mücerret
-Dublörün Dilemması ile son vereyim.. Bu kadar mı ? Elbette değil..klişelere son vermiş kaliteli yazarları kollayıp sevelimResim Okurken her satırında cümle yapısıyla  şaşkına çeviren Murat Bey, kitap bitiminde ''çerezlik değil ana menüyü sunmuş yine okuyucuya'' dedirtiyor..
Kullandığı isimler aklın sınırlarını zorluyor. satırlar arasında dolaşırken bacaklarım ağrıyor.. Çünkü onunla gezmemek  imkansız.. Buna izin vermiyor. Tutuyor kolunuzdan valiz hazırlamanıza zaman bile kalmıyorResim
Düşünmüyor mor paltomuzu mu alacağız yanımıza , puantiyeliyi mi diye? Biz bayanlar için bunları düşünmek zaman alıyor..
Neyse ki düşünmemize fırsat vermediği için düşüyoruz yollara. Ruhi mücerretin adamı oluyoruz kimi zaman,kimi zaman albino hastası Nuh Tufan..velhasıl kelam okunacak yazar bay Menteş.Bir kaç cümlesi ile son vermek istiyorum yazıma.yeni yazarlar keşfetmeyi unutmayın..Selametle...
                                 -  '' Hayat nasıl gidiyor? ''
                                 ''Yaşayan birine sor. '

7 Mart 2016 Pazartesi

Tea, Biscuits & Books

 21:26
  
Okumak için güzel saatler... kareli pijamanız,ince triko hırkanız, altınızda yumusak soft bir battaniyeniz,sıcak taze çayınız,yormayacak  kadar sakin müziğiniz, rahat bir kafanız, ve sessizliği sadece kitap sayfalarının bozacağı bir akşamınız varsa sizden mutlusu yok..